Belirtilen noktalardan kalkışla Ecc Turun konforlu otobüsleri ile Adana’ya hareket ediyoruz.
Siz Değerli Konuklarımızı belirtilen hareket noktalarından alarak Rehberimizin anlatımları eşliğinde Mersin’e hareket ediyoruz. İlk Varış yerimiz olan Cennet-Cehennem Obruklarının Hemen yanı başında bulunan Dinçer Yörük Kahvaltısı Salonunda, Maviyi ve Yeşili buluşturan doğanın kalbindeki bu mekanda kahvaltımızı yapıyoruz(ekstra). Kahvaltının ardından, Etrafı yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı olan, etkileyici doğal güzelliklere sahip Cennet Cehennem Obruklarını geziyoruz. Akabinde Astım hastalığına iyi geldiği düşünülen Astım Mağarasına geçiyoruz. Burada bizleri Oluşumu binlerce yıl süren Muhteşem sarkıtlar karşılamaktadır. Buradaki gezimizi tamamladıktan sonra; Mersin’in Sembolü haline gelen Tarihi bir kale ve Ada olan Kız Kalesi’ne geçiyoruz (panoramik). Kız Kalesi’nde Bolca fotoğraf ve video çektikten sonra; huzurlu ve keyifli vakit geçireceğimiz Tarihi kalıntıları keşfedip, doğal güzellikleri ve tarihi atmosferiyle büyüleyici bir yer olan Kanlı Divane ören yerini ziyaret ediyoruz. Bu gezimizden sonra bölgeden hareket ederek, sağımızda Masmavi Akdeniz solumuzda Mersin Toroslarını seyrederek geçireceğimiz 45-50 dk’lık yolculuğumuz sonrasında Mersin Arkeoloji müzesine varıyoruz. Müzede toplam 1435 adet eser sergilenmektedir. Ziyaretçiler, giriş katında bulunan zaman tünelinde tarihe bir yolculuk yapma, kronolojik sergi salonunda uygarlıkların her alanda nasıl geliştiği ve neler yapabildiklerini izleme, ölü kültü alanında farklı kültürlerde ölü gömme geleneklerini öğrenme, etnografik salonda insanların geçmişten günümüze kullandığı etnografik eserlerin yanında Yumuktepe Höyüğü yakınında bulunan Huğ Evi’nin replikasını görme fırsatı bulmaktadır. Arkeoloji müzesindeki gezimizi tamamladıktan sonra; Mersin ile Özdeşleşen Tantuni yemek için En meşhur Tantunicilerden biri olan Abidin Tantuni Salonuna gidiyoruz. Yemekten sonra, Bir Sonraki durağımız olan Tarsus’a hareket ediyoruz. Tarsus’da Bizleri 40 metre uzunluğunda 7,5 metre genişliğinde Çanakkale Deniz Zaferinde önemli bir rolü olan Nusret Mayın Gemisi Karşılıyor. Akabinde, adını Mısır kraliçesi VII. Kleopatra'dan alan ve bir şehir kapısı olan Kleopatra kapısına geçiyoruz. Daha sonra; Hristiyan azizlerinden Pavlus'a ait olduğu öne sürülen St. Paul Kuyusunu ve St. Paul Kilisesini ziyaret ediyoruz. Akabinde; Ramazanoğulları Beyliği'nden Piri Paşa'nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579’da yaptırılmış olan Kırkkaşık Bedestenini gezerek hem tarih ile buluşuyoruz hemde günümüzde kapalı çarşı olarak kullanılmaya devam edilen bu bedestendeki mağazalardan sevdiklerimize hediyelik eşyalar alabiliyoruz, buradan Bedestenin Hemen yanı başında bulunan; Bizanslılar döneminde Kilise olarak kullanılan bölgenin fethedilmesinden sonra İbrahim Bey Tarfından Camiye çevrilen Tarsus Ulu Camii’yi ziyaret ediyoruz. Bir mağarada 309 yıl uyuduktan sonra uyandıkları ve İslam inancına göre dini inançlarından dolayı zulme uğrayan yedi arkadaşın Yıllarca Uyudukları Ashab-ı Kehf Mağarasını ziyaret ediyoruz. Buradaki Gezimizide tamamladıktan sonra Konaklama otelimiz olan Adana Taşköprü Hotel’e Hareket ediyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Dinçer Yörük Kahvaltı Salonunda Alınacaktır (Ekstra) (Menü Fiyatları Geçerlidir)
Öğlen Yemeği: Mersinde Abidin Tantuni Salonunda alınacaktır (Ekstra) (Menü Fiyatları Geçerlidir)
Akşam Yemeği: Mert Restaurant’ta Fasıl Eğlenceli Adana Kebap vb. alınacaktır ( Ekstra ) (Menü Fiyatları Geçerlidir)
Konaklama Oteli: Taş Köprü Hotel (Adana)
Otelde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, otelimizin hemen karşısında bulunan Adana şehrinin Sembolü Tarihi Taşköprü’yü geziyoruz ve bolca fotoğraf video çekiyoruz. Daha Sonra Seyhan Nehri'nin batısında, yer alan eski bir Adana evinin müzeye dönüştürülmesi sonrasında açılan Sinema Müzesine geçiyoruz. Müzede, özellikle Adanalı yönetmenler, oyuncular ve yapımcılar ile ilgili eserler tanıtılmaktadır. Buradan ayrıldıktan sonra Ramazanoğulları ailesine mensup Suphi Paşa'ya ait olan ve 15 Mart 1923 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk ve eşi Adana'yı ziyareti sırasında konakladığı Atatürk Evi Müzesine geçiyoruz. Müzedeki gezimizden sonra, yine Adana şehrinin Sembollerinden biri haline gelmiş ayrıca 28.500 kişiye ibadet imkânı sağlaması nedeniyle Balkanların ve Orta Doğu'nun en büyük camilerinden biri olarak kabul edilen Sabancı Merkez Camii’yi ziyaret ediyoruz. Seyhan Nehrinin kıyısındaki bu muazzam gezilerimizden sonra yine nehri takip ederek Adana Valisi Abidin Paşa tarafından 1881 -1883 tarihleri arasında Askeriye Rüştiye (ortaokul ) olarak yaptırılan ve 1932’den 1999 depreminde zarar görene kadar Kız lisesi olarak eğitime devam edilen günümüzde ise Altınkoza Sanat Galerisi ve Tarihi Eski Kız Lisesi adıyla sanat merkezi olarak hizmete devam eden tarihi binayı gezdikten sonra, Ramazanoğulları Beyliği’nin başyapıtı olan ve şehrin en önemli tarihi yapılarından birisi Adana Ulu Camii’yi ziyaret ediyoruz. Camii’nin hemen yanında bulunan 1540 yılında Ramazanoğlu Piri Paşa tarafından yaptırılmış Ulu Camii Medresesi (Ramazanoğlu Medresesi) ni gezdikten sonra yolculuğumuza Türkiye’deki en eski konak örneklerinden biri olan Ramazanoğlu Konağını ziyaret ediyoruz. Ardından 32 Metre uzunluğu ile Türkiye’deki en uzun saat kulesi olan Büyük Saat Kulesini ziyaret ediyoruz. Kule; ismini bir zamanlar kazan yapan ustalardan alan Tarihi Kazancılar çarşısının tam göbeğinde yer almaktadır. Dükkanları tarih kokan çarşıda yarım asrı aşkındır bakır işleyen, sayacılık (deri veya kumaşı keserek ayakkabı kalıbına uygun hale getirme zanaatı), terzilik ve marangozluk yapan ustalar, mesleklerini uzun yıllardan bu yana sürdürmenin mutluluğunu yaşıyor. Çarşı’daki gezimizi bitirdikten sonra öğle yemeği için Tarihi Büyük Saat Ciğercisi Mehmet Usta’nın restaurantında yemeğimizi yedikten sonra bir sonraki durağımız olan Kapıkaya Kanyonuna gitmek üzere hareket ediyoruz. Kanyonu Seyhan Nehri'nin kollarından Çakıt Deresi açmıştır. Çakıt Deresi, Seyhan Nehri'nin Batı koludur. Pozantı Boğazından dağlık alanlara doğru uzanır. Kanyon Varda Köprüsü'ne 2 km uzaklığındadır. Kanyon çevresinde bitki örtüsü; zakkum, zeytin, keçiboynuzu ve çınar ağaçlarından oluşur. 20 km'lik kanyonun 7,25 km'si yürüyüş yolu olarak düzenlenmiş, doğa yürüyüşleri yapılmaktadır. Bu doğa harikası Kanyon’daki gezimizi bitirdikten sonra 1912 yılında Almanlar tarafından inşa edilen ve Alman köprüsü olarak da bilinen Varda köprüsüne geçiyoruz. İstanbul – Hicaz Demiryolu hattını tamamlamak amacıyla yapılan bu köprü çelik kafes taş örme tekniği ile yapılmıştır. Turumuzun son noktası olan Varda köprüsü gezimizide tamamladıktan sonra dönüş için hareket ediyoruz.
Sabah Kahvaltısı: Otelde Açık Büfe Alınacaktır. (Tur Fiyatına Dahil)
Öğlen Yemeği: Tarihi Büyük Saat Ciğercisi Mehmet Usta’da Alınacaktır (Ekstra) (Menü Fiyatları Geçerlidir)
Akşam Yemeği: Dönüş yolunda dinlenme Tesisinde alınacaktır ( Ekstra ) (Menü Fiyatları Geçerlidir)
SAKARYA – KOCAELİ - İSTANBUL
Sabahın erken saatlerinde varışımızın ardından sizleri almış olduğumuz kalkış noktalarında bırakıyoruz bir başka Ecc Tur organizasyonunda görüşmek üzere vedalaşıyoruz.
Sakarya Dönüş Varış Saati Planlanan: 04:00
Kocaeli Dönüş Varış Saati Planlanan: 04:50
İstanbul Anadolu – Avrupa Dönüş Saati Planlanan: 05:50 – 06:50
Fiyatlarımıza Dahil Olan Servislerimiz
Fiyatlarımıza Dahil Olmayan Servislerimiz
Contrary to popular belief, Lorem Ipsum is not simply random text. It has roots in a piece of classical Latin literature from 45 BC, making it over 2000 years old. Richard McClintock, a Latin professor at Hampden-Sydney College in Virginia, looked up one of the more obscure Latin words, consectetur, from a Lorem Ipsum passage, and going through the cites of the word in classical literature, discovered the undoubtable source. Lorem Ipsum comes from sections 1.10.32 and 1.10.33 of "de Finibus Bonorum et Malorum" (The Extremes of Good and Evil) by Cicero, written in 45 BC. This book is a treatise on the theory of ethics, very popular during the Renaissance. The first line of Lorem Ipsum, "Lorem ipsum dolor sit amet..", comes from a line in section 1.10.32.